Enver abim buyurdular ki;
Hadis-i şerifin birinci satırı şu: ” Allah’a şükret, O’na muhtaç olduğun kadar. Dünyaya çalış, elbette, ama kalacağın kadar.”
Bir mübarek zat Hacca gidiyormuş. Hanımına demiş ki, hanım ben Hacca gidiyorum, sana ne kadar para bırakayım?. Kadın demiş ki, ne kadar yaşayacaksam o kadar bırak. O zat demiş ki, ben senin ne kadar yaşayacağını nereden bileyim. Kadın demiş ki, sana ne o zaman benim rızkımdan, sen çek git, işine bak. Sen mi benim rızkımı veriyorsun, rızkımı veren Allah… Sonra komşular gelmiş, kocan senin rızkın olarak ne kadar para bıraktı demişler. Kadın demiş ki, o rızık verici değil, rızık yiyici. O mu benim rızkımı veriyor demiş. Şu güzel tevekküle bak ya Rabbi. Tabii, Allah’a bu kadar gönül bağlamış, Allah’a bu kadar gönül vermiş bir insana her taraftan yardım yağar, yağmur gibi. Her taraftan tepsiler gelmiş kadıncağıza, çok iyi bakılmış…
Dünya için çalış, dünyada kalacağın kadar. Onun için bizim dinimiz diyor ki; yarın ölecekmiş gibi ahirete, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış. Ama bir gün maalesef bırakacaksın…
– devamı var –
ali zeki osmanağaoğlu