Enver abim buyurdular ki;
Birgün müşrikler geldiler, ya Muhammed, ‘aleyhissalatü vesselam’ madem ki Peygambersin, Allahın sevgili kulusun, gökten taş yağsın veyahutta ateş yağsın. Biz böyle bir şey görürsek sana inanırız, dediler. Mübarek buyurdu ki; Mümkün değil; çünki aranızda ben varım. Ben olduğum müddetçe, size umumi felaket gelmez. Mübarekler; Vârisleri de öyledir, buyurdular. Yine birgün Mübarekler buyurdular ki; Afgan mücahidlerine hep dua ettim; cenab-ı Hakka hamd olsun, duamızı kabul etti efendim.
Mübarekler birgün buyurdular ki; Sakın kardeşim, bunu ben senden ahirette alırım, orada hesaplaşırız demeyin. Oranın adaleti, orada hesap başka türlüdür. Alacaklı gidersiniz, borçlu çıkarsınız. En iyisi helalleşin, sen haklısın deyin, bitsin bu iş.
Mübarekler birgün buyurdular ki; Efendim, kabirdeki hayat, binlerce senedir. Fakat mü’mine iki rekat namaz kadardır. Efendim, insan rüyada çok işler yapar, şunu yapar, bunu yapar, batar, sabaha kadar mahv olur; halbuki o rüya, iki-üç dakika kadardır. Hani, o kadar uzun rüya ne oldu? Bir dakikaya sığdı!
ali zeki osmanağaoğlu