Enver abim buyurdular ki;
Bizim için; iman etmek, dinimizi öğrenmek ve ibadet etmek kâfidir. Şimdi iman ettik elhamdülillah. İlim, ibadet yapmak içindir, biz ilim erbabı değiliz ama dinimizi öğrenecek kadar ilim öğrenmek farz olduğu için, onu öğrenmeye çalışırız. Mübarekler hayatları boyunca bal arıları gibi her çiçekten toplayarak, ömürleri boyunca uğraşarak bir eser bıraktılar. Bu eser, bir kelimesi yerinden oynatılmayacak kadar sağlamdır, çünki hepsi mutlaka bir yere dayanır, mutlaka bir yerden alınmıştır. Böyle bir imkan varken, böyle bir fırsat varken, bunun dışında başka şeyler aramak, başka şeylerle uğraşmak fuzulidir. Hatta buyurdular ki; doğru dahi olsa, okumaya engel olduğu için yine zararlıdır. Vasiyetleri var. Bir gün Mübarekler Mehmet ağa semtindeki tesislerimize geldiler; size iki tane emanet bırakıyorum, bu iki emanete sahip çıkın. Biri; Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye, ikincisi Enver abi, bu iki emanetime sahip çıkın, buyurdular. Şimdi İlmihal okumak, ondan istifade etmek, büyük devlet, büyük seadet. Çünki, bir gün bir arkadaşımız rüyasında Mübarekleri çok hiddetli, çok sıkıntılı görmüş. Eyvah, ne kusur işledim acaba, ne kabahat yaptık, demiş. Hocamız konuşmuyorlar, kabristanda sadece gidip geliyorlar. Mübarekler dönmüşler o arkadaşımıza; kardeşim, biz ömrümüzü bu kitaba verdik, arkadaşlar okumuyor efendim, buyurmuşlar. Onun için okuyalım ve istifade edelim. O tekrar tekrar okundukça insan istifade ediyor, yeni bilgiler elde ediliyor elhamdülillah. Bu hastalığmın bir faydası da o oldu, çok okumak ve dinlemek nasip oldu. Bazen gözlerim ağrıdığı için okuyamıyorum, dinliyorum, Allah Allah, ne ilimler var Ya Rabbi diyorum. Onüç kitabı bir defa baştan sona bitirdik, şimdi ikinciye başladık, üçüncü kitaptayız, başka çare yok. Hocamız; Beni arayan kitaplarımın satırları arasında bulsunlar, buyurdular. Aynı bilgileri başka kitaplarda okusanız, Mübareklerin kitaplarındaki feyzi, bereketi bulamazsınız. Çünki buyurdukları cümle o; beni arayan kitaplarımın satırları arasında bulsun…
ali zeki osmanağaoğlu