Enver abim buyurdular ki;
Allahü teâlâ çok affeder, çok merhametlidir, elbette, ama şirki affetmez. Gidip de öyle insanlara gösteriş için, insanlardan aferin toplamak için, insanların takdirini almak için, yat kalk önlerinde, olmaz. Aman arkadaşlar, dikkat edin. Allah korusun, üç beş sene sonra, üç beş dakika sonra neyse, üç beş asır sonra da olsa, bunun bir sonu var ve bilelim ki bunun sonu hakikatin başlangıcı olacaktır ve onun da artık sonu olmayacaktır. İyi olanlar sonsuz seadete kavuşurlar. Günahkârlar affa uğrayacaklar ama kâfir olarak, küfürde ısrarlı olarak, Allaha isyan edenler, şirke koşanlar, sonsuz yanacaklar. Müslüman olduğu halde, namaz kıldığı halde, ibâdet yaptığı halde, cehaletinden, ihmalkârlığından, ağzından bir kelime küfr kaçıranlar, elfaz-ı küfrü yapanlar, tehlikededir. Onun için Mızraklı İlmihalde; hangi yerde şöyle yaparsan, şöyle dersen, küfre girersin diye yazılmış. Bunları cepte muska gibi taşımak lazım. Taşımak lazım ki, çünki hemen bir kelimeyle insan kâfir olur. Bu ne demek? İnsan bir kelimeyle müslüman oluyor. Bir “Lâ ilahe illallah” diyorsun, müslüman oluyorsun. Elbette ki bir kelimeyle de insan küfre, tehlikeye girer. Onun için, cehaletin affı olmaz. Hele hele bizler gibi, herşeyi öğrenmek zorunda, hatta bir de insanlara öğretmek zorunda olan kişilerin, mutlaka öğrenmesi lazım…
ali zeki osmanağaoğlu