ali zeki osmanağaoğlu
Namaz vakti gelince, iftarı açmadan evvel, “Evvela nemazı kılalım, kimin dişi sağlam, kim imam olacak” buyurdular. Enver abim, bana bakıp, burada Ali var, namazı Ali kıldırsın, buyurdu. Orada en küçük ben vardım. Heyecanlı, şaşkın ve tedirgin vaziyetde bakınca, Hocamız; “Cebr ederiz, Efendi hazretleri beni imam yapınca, ben Efendiye imam olurdum ” buyurdular. Nemazda giymek için cübbe ve sarık getirilince, tam islam kıyafeti, buyurdular. Nemazdan sonra, duadan evvel, Hocamız bana kendi tesbihlerini vermişlerdi. Duadan sonra, Hocamızın tesbihini geri vermek isteyince, “Biz, verdiğimizi geri almayız, o tesbihi imâm efendiye hediyye ettik” buyurdular. Sonra “İmâmlık çok kıymetli, çok sevabdır. Kitaplar, imâm olun yazıyor. Büyükler, imâmlık tehlükelidir buyuruyorlar” buyurdular. Sonra iftar yemeğinde hizmeti ben yapmıştım. “Siz bugün çok kazandınız” buyurdular.
Fî emanillah