Enver abim buyurdular ki;
İbrahim aleyhisselam, her gece ibadet edermiş. Bir gece uyumuş. Cenab-ı Hak o gece rüyasında; Kalk oğlunu kurban et. Sen beni terk ettin, sana ceza, buyurmuş. Çok büyük bir imtihan. İbrahim aleyhisselam, oğluna; kalk, böyle bir rüya gördüm, demiş. Cenab-ı Hak emrediyor seni kurban edeceğim, demiş. İsmail aleyhisselam; Baba, neden oldu biliyor musun demiş. İbrahim aleyhisselam; bilmiyorum neden oldu acaba deyince; Bu gece gaflete daldın, Allah’ı unuttun, uyudun; ama kalk Allah’ın emrini yerine getir, inşallah beni de sabredenlerden bulursun, demiş. Ne zor şey! Uzun tabi. Şöyle yana yatır, gözlerimi kapa. Sakın ha! Allah’ın emrini yerine getirirken kendini geçirme. Ya Rabbi! Böyle takat getiremeyeceğimiz zor imtihanlarla bizi muhatap kılma. Tabii Allah’ın emri, yatırmış. Bıçak önceden bilenmiş; fakat kesmiyor. Allah kulunu kuluna kestirir mi? Bıçak kesmemiş. Sürtmüş sürtmüş kesmemiş. Taşa vurmuş, taş ikiye yarılmış. Çünki, Allah o bıçağa kesme dedi. Ben İbrahim’i imtihan ediyorum, dedi. Sonra muazzam bir koç geldi. Cenab- Hak; Ey kulum, sen teslim oldun, emrimi yerine getirdin, imtihanı geçtin. Şimdi git koyunu kes, kurban olsun, buyurdu. İşte kurban bayramı geldi, hadise bu. Yani, bir an Allah’ı unutmak, bir Peygamber için ne büyük ceza! Allah muhafaza etsin. Allah ümmet-i Muhammede merhamet eylesin. Namazda Allah’ı unutuyoruz. Allah’tan korkalım inşallah. Ben hakkımı helal ettim. Hiç kimseden ahirette davacı olmayacağım. Siz de helal edin. Allah tekrarını nasip etsin.
ali zeki osmanağaoğlu