Enver abim buyurdular ki;
Hocamız buyurmuşlardı ki; feyz, güneşin ışığı gibidir. Bir kısmını buraya versin, diğer tarafa vermesin, böyle bir şey olamaz. O mutlak gelir, bundan sonra almak, mü’mine kalmıştır. Bu feyzi almanın da şartları: Feyz gelen kaynağa inanmak, onu sevmek, yani ona itaat etmek, farzları yapmak, haramlardan sakınmak, en mühimi ve zor olanı da; çok saygılı ve edepli olmaktır. Edep; haddini bilmek, sınırları tayin edebilmektir. Çok zordur.
İnsan olarak yaratıldığımıza hamd edelim. Eli ayağı düzgün olarak yaratıldığımıza hamd edelim. Cenâb-ı Hakkın bize akıl verdiğine şükr edelim. Akıl, insanı hayvandan ayıran farktır. Duygu organları olmasa, ne işe yarardık. Bir de îmân nimeti var. Dolayısıyla, bu kadar nimetin de mutlaka şükrü icap eder. Çünki, eğer buna şükür edilmezse; Allahü teâlâ buyuruyor ki; Elinizden alırım. Peki ne yapmak lâzım? Ne emr ettiyse, onu yapmak lâzımdır.
İnsan olarak yaratıldığımıza hamd edelim. Eli ayağı düzgün olarak yaratıldığımıza hamd edelim. Cenâb-ı Hakkın bize akıl verdiğine şükr edelim. Akıl, insanı hayvandan ayıran farktır. Duygu organları olmasa, ne işe yarardık. Bir de îmân nimeti var. Dolayısıyla, bu kadar nimetin de mutlaka şükrü icap eder. Çünki, eğer buna şükür edilmezse; Allahü teâlâ buyuruyor ki; Elinizden alırım. Peki ne yapmak lâzım? Ne emr ettiyse, onu yapmak lâzımdır.