Enver abim buyurdular ki;
Kalpleriniz hasta, bunun tedavisi şarttır. Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye’de ve Mektubat’ta, başta mübarek Hocamız olmak üzere, istediğiniz kadar doktor vardır. Tedavi ol, kurtar kendini; yoksa hepsi elden gider! Allah rahmet eylesin Mübarekler ‘kuddise sirruh’ buyurdular ki; Kardeşim, insan ölürken, bırakın ölümü, ölüme yaklaşırken, belirli bir yaştan sonra, unutkan olur. Ben dahi şu anda çok şeyi unutuyorum. Ama Mektubat’ta da İmam-ı Rabbani hazretleri aynı şeyi söylüyor; unutkan olur, buyuruyorlar. Bu büyüklerin sünneti bu! Hele hele ölürken can, beyinden, ayaklardan çıkmağa başlar ve yavaş yavaş aşağıya iner. Çünki, Mübarekler kucağımda vefat ettiği için gördüm. Yavaş yavaş kalbe doğru gider; ama beyinden çıkınca, beyinde ne kalır? Hiç! Ama sevgi, muhabbet, kalpte devam eder. Çünki, onun hatırlamakla alakası yoktur. İşte o sevgi, o muhabbet, insanın imanla gitmesine sebep olur. Düşünmekle olmaz. Çünki, zaten düşünce kalmaz. Son nefesin bu kadar tehlikeli olmasının hikmeti budur. Orada hatırlamak, ilim, amel, hiçbir şey yoktur. Çünki, beyinden aşağıya doğru yavaş yavaş ölümün indiğini görüyorsun. En son kalbe geliyor. Yani sevgi, muhabbet şarttır! Muhabbet; havada, sağda-solda değil, kitapların içindedir. Mübarek Hocamız ‘kuddise sirruh’ öyle buyurdular; Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye’yi okuyan, âlim olur. İçindekileri yapan, evliya olur. Daha ne istiyorsunuz? Efendim, ben evliya olacağım. Buyur, mübarek olsun. Ama gidip de sakat bir yere yaslanma, sonra sen de sakat olursun.