Enver abiler buyurdular ki;
Mübarekler buyurdular ki; bir Allah dostunun, bir evliyanın, ben seni sevdim demesine kavuşabilmek için, eskiden tekkelerde otuz sene, kırk sene çile çekerlermiş, uğraşırlarmış ki, hocasının şu sözüne kavuşmak için, yani ben seni sevdim. Çünki, Mübarekler buyurdular ki; Eğer bir mürşid-i kamil, ben seni sevdim derse, bu, Peygamber efendimizin “aleyhissalatü vesselam” sevdiğinin alametidir. Çünki, Onlar vâristir, buyuruyorlar.
İnsan vücudu nasıl muvaffakiyetle çalışıyorsa, insan topluluğu da insan vücudu gibi olursa, aynı başarıyı elde eder. Nasıldır insan vücudu? İnsan vücudunda bir tane baş var. İki tane baş yok. Bütün organlar kalpten dimağa giden emirleri yapıyorlar. Kendi başına bir şey yapamaz. Beynin dışında el kendiliğinden çalışsa, insan sarsak olur. Böyle hastalıklar var; Parkinson diyorlar. Beynin kontrolü dışında el ayak kendiliğinden gidip geliyor. İnsan bir gemiye bindikten sonra artık kaptana tabidir. İnsan uçağa bindikten sonra artık pilota tabidir. İnsan arabaya bindi mi artık şoföre tabidir. Orada iki kişi konuşursa o uçak düşer. Bizim muvaffak olmamız; elhamdülillah Enver ağabey ne derse tamam denmesidir. Bu, büyük bir başarıdır. Çünki, Mübarekler buyurdular ki; İslamiyette bir el kalkar, bir el oturur. İkinci el olmaz. Bir el kalkar, iyi veya kötü, yanlış veya doğru, o el inmez bir daha.