Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin, Cum’a gününü tebrik ederiz, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer….
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder.
O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir…
…………
2012 senesi, kurban bayramında Enver abim buyurdular ki;
Bir abla Ankara’da vefat etmiş. Müslüman, mütedeyyin bir hanımmış. O gece komşuları kendisini rüyada görmüşler. Allahü teala sana ne muamele yaptı, demişler. Ben de bilmiyorum. Yalnız bana, sen kitap satışlarına çıkıyor muydun, dendi. Ben de, ben çıkmıyordum ama, kitap satışına gidenlere gözleme yapıyordum, dedim. O zaman sana hesap yok, geç bu tarafa. Madem cihad edenlere bu kadar hizmetin olmuş, dediler. Ben oradan kurtardım, demiş. Bunu duyan ablalar, bu sefer kendi aralarında bir imkan bulmuşlar, Hacı Bayram Camiinde bedava kitap dağıtmaya başlamışlar. Dağıtıyorlar iyi de, öyle bir izdiham olmuş ki, başa çıkılacak gibi değil. Kendi aralarında konuşmuşlar, biraz paralı verelim de, bari şu izdiham azalsın, demişler. Başlamışlar parayla vermeye. Derken oraya delikanlı bir genç gelmiş. Parayı vermiş ve kitapları almış. Bir kadıncağız arkasından hemen damlamış gelmiş. Bu genci siz biliyor musunuz, demiş. Yok, demişler. Bu çok fakir biridir. Ona para verdim, o parayla geldi, buradan kitap aldı. Ben bunu takip etdim, peşinden gitdim, bakdım ki, o genç parayla aldığı o kitapları, kahvede, şurada burada bedava dağıtmaya başlamış. Dine hizmet para sarf ederek olur. Ver dünyayı, kurtar ahireti. Hem dünyayı hem ahireti kurtaramazsın. Peki, dünya ne olacak? Evvela ahiretini kurtar, dünya senin peşinden gelir. Çok da mükemmel gelir, çok da muvaffak eyler, başarılı olursun. Ama öbür türlü yaparsan, hem dünyadan mahrum kalırsın, hem ahiretten mahrum kalırsın.
Hocamız buyurdular ki; Se’âdet-i Ebediyye kitâbı, genç müslimânların câhil kalmaması, bir yere kapanıp hurâfe kitâbları okumakla, nâfile ibâdetlerle ömrünü çürütüp, farz olan çalışmakdan kaçanları gaflet uykusundan uyandırmak için yazılmışdır. Bu kitâb yalnız okumak için değil, anlayıp ona göre çalışmak, fen bilgilerinde kâfirlerden ileri geçmek için yazıldı. Dinimiz hiçbir zemân idâme-i hayâtı te’min edecek faaliyyeti aksatan bir ibâdet emretmiyor. Allahü teâlâ, sizleri müşkil duruma sokacak bir ibâdet emretmedim, buyuruyor. Dinî vecîbelerin îfâsında herşeyi kolaylaşdırmış, sâdeleşdirmişdir. Müslimânlık, dünyâ ile alâkasını kesip, herkesi, herşeyi kötü gören, üzülen, hayatı kendine zehir eden, yaşayan ölü gibi olmak değildir. Her müslimânın, gelecekte ekmek parası sâhibi olmak, İslâmiyyete ve müslimânlara fâideli olmak için, düşündüğü gâyeye varması için çalışması, birinci vazifesidir. Batı çalışmalarına katılmak, onlara ulaşmak ve hattâ onları geçmek, her müslimânın ideali olmalıdır. Evliyâlık, dünyâdan vazgeçip, bir yere kapanmak, başkalarını kötü bilmek değil, herkesin arasına karışıp, zekânın her ilminde yükselip, insanlığa doğru yolda rehber olmakdır. Kilometrelerce uzaktaki tanımadığı kimselerin, yaptıklarını, düşündüklerini, bulunduğu yerden anlamak, evliyâlık değildir. Bunu Hind kâfirleri, hıristiyan papazları da yapar. Asıl evliyâlık, Muhammed aleyhisselâmın yolunu, ahlâkını, çalışmasını göz önünde tutup, O’na benzeyebilmekdir. Bunlar Se’âdet-i Ebediyye’de yazılıdır. Se’âdet-i Ebediyye kitâbını ve Mektûbâtı çok çok okuyunuz. Se’âdet-i Ebediyye kitâbını ve Mektûbât kitâbını okumak Allahü teâlânın büyük bir ni’metidir. Bu ni’mete maalesef pek az kimseler kavuşmakdadır. Bu ni’metin kıymetini bilelim. Çok şükür edelim de Rabbimiz bu kitâbları anlamamızı ve o ma’rifetlerin kalblerimize yerleşmesini nasîb eylesin. Âlem-i İslâmda Mektûbât değerinde bir kitâb te’lif olunmamışdır. Bizim ilm ve ilham kaynağımız Mektûbâttır. Mektûbât kitâbını dikkatle ve tekrar tekrar okuyunuz. Hak ile bâtılı tefrîk etmekde en büyük yardımcı Mektûbât kitâbıdır. Her kitâbı okumayınız. Ehl-i sünnet âlimlerinin Allah rızâsı için yazdıkları kitâbları okumak lâzımdır. Se’âdet-i Ebediyye kitâbını okuyub anlamak, Cenâb-ı Hakkın büyük bir ni’metidir. Bu kitâb, Allahü teâlânın sevdiği mübârek zâtların yazıları ile doludur.
…….. devamı haftaya inşallah.
Hava gibi, ekmek, su gibi her zaman ihtiyaç duyulan bir insandı.
Onun gibi biri gelmesi, yerinin doldurulması mümkün değildir.
Hayat onunla güzeldi.
Fî emanillah.