Enver abim buyurdular ki;
-39-
Abdülhakim efendi hazretleri buyurdular ki; Asuman secde künet. Behri zemîni ki deru. yek dü kes, yek dü nefes. Behri Hüda binişinent. Asuman demek, gökler demektir. Gökler secde eder, yâni imrenir. Gökler’den maksat, gökdekiler demektir. Göklerdeki melekler imrenir, gıpta eder. Cennet, altıncı kat göktedir. Gökler deyince, cennetteki melekler de dahildir. Behri zemini ki deru; Öyle bir yere imrenirler ki,.. (yek dü kes, yek dü nefes) bir iki kişi, bir iki nefes, yani kısa bir zaman. (Behri Hüda binişinent). Allah rızası için toplanmışlar, sohbet ediyorlar. Dinden, Allah’dan bahsediyorlar. Gökteki bütün melekler oraya hayran hayran bakarlar. (Birkaç kişi, kısa bir zaman, Allah rızası için bir araya gelip de, Allah’dan bahsettikleri yere, göklerdeki bütün melekler imrenir, gıpta eder). Dünyada ve ahirette mekanların en şereflisi, Allahü tealadan bahs edenlerin bulunduğu yerdir. Ya oradakiler dine hizmet ediyorsa? Bu öyle bir nimettir ki, dünyada ve ahirette bundan daha büyük bir nimet olamaz. Velhasıl; insan olarak yaratıldığımıza hamd edelim. Eli ayağı düzgün olarak yaratıldığımıza hamd edelim. Cenab-ı Hakkın bize akıl verdiğine şükr edelim. Akıl, insanı hayvandan ayıran farktır. Duygu organları olmasa, ne işe yarardık… Bir de iman nimeti var. Dolayısıyla, bu kadar nimetin de mutlaka şükrü icap eder. Çünki eğer buna şükr edilmezse, gene Allahü teala buyuruyor ki; Elinizden alırım… Peki ne yapmak lazım? Ne emr ettiyse, onu yapmak lazımdır.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu
ali zeki osmanağaoğlu