Hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh” talebelerine yaptıkları nasîhatlerinden:
6-
Se’âdet-i Ebediyyeyi okumak büyük seâdetdir. Cenâb-ı Hak sizi de, bizi de bu se’âdetden ayırmasın. Hergün okuyalım; ezber olsun, kalbimize yerleşsin. Onunla amel edelim; onun rûhâniyyetine kavuşalım. Hakîkatine, çok okudukça yaklaşabiliriz.
Sevindirici haller zuhûrunda sevinmeyiniz. Sıkıntılı hâllerde üzülmeyiniz. Bunların hiçbirine kıymet vermeyiniz. İşin başı, harâmlardan sakınmak ve nemâzları huzûr ile kılmakdır. Ehl-i sünnet yolunda bulunmak, büyükleri sevmek ni’metine kavuşan kimsenin neş’eli olması, Rabbine hep şükr etmesi lâzımdır.
Eshâb-ı kirâmdan bir zât diyor ki; Peygamber efendimiz, bayram günü hutbeye çıkıyordu. Merdiven üç basamakdı. Birinci basamağa çıkdı. Bir şeyler söylüyordu. Kulak verdim işitdim. Buyuruyordu ki: (Yâ Rabbi, Sen, bir kulunu, anasını-babasını gördüğü hâlde, onların hizmetinde kusûr eden, kalblerini inciten, onların rızâsını, duâsını almayanı Cehenneme sok). Ben de âmin dedim buyuruyor. O hâlde birbirimizi seveceğiz, ammâ, anamızın, babamızın da kıymetini bileceğiz, onların rızâlarını, duâlarını alacağız, gönüllerini alacağız. Hepiniz biliyorsunuz: “Ananın, babanın evlâdına duâsı, Peygamberlerin ümmetine duâsı gibidir.”
Sevindirici haller zuhûrunda sevinmeyiniz. Sıkıntılı hâllerde üzülmeyiniz. Bunların hiçbirine kıymet vermeyiniz. İşin başı, harâmlardan sakınmak ve nemâzları huzûr ile kılmakdır. Ehl-i sünnet yolunda bulunmak, büyükleri sevmek ni’metine kavuşan kimsenin neş’eli olması, Rabbine hep şükr etmesi lâzımdır.
Eshâb-ı kirâmdan bir zât diyor ki; Peygamber efendimiz, bayram günü hutbeye çıkıyordu. Merdiven üç basamakdı. Birinci basamağa çıkdı. Bir şeyler söylüyordu. Kulak verdim işitdim. Buyuruyordu ki: (Yâ Rabbi, Sen, bir kulunu, anasını-babasını gördüğü hâlde, onların hizmetinde kusûr eden, kalblerini inciten, onların rızâsını, duâsını almayanı Cehenneme sok). Ben de âmin dedim buyuruyor. O hâlde birbirimizi seveceğiz, ammâ, anamızın, babamızın da kıymetini bileceğiz, onların rızâlarını, duâlarını alacağız, gönüllerini alacağız. Hepiniz biliyorsunuz: “Ananın, babanın evlâdına duâsı, Peygamberlerin ümmetine duâsı gibidir.”
– devamı var –