-HAYATINDAN KESİTLER-
Hayri Aytepe ile tanışmaları:
-1-
Birgün Hayri Paşanın kabrini ziyaret ettiler. Selâm verdiler ve Fâtiha okudular. Başındaki kitâbeyi göstererek buyurdular ki; “Efendim, bu kabrde yatan zât, Hayri Paşadır. Kitâbesindeki yazı da benim yazımdır. Hayri Paşa emekli tümgeneral idi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Dâire Başkanı idi. Bütün personel ta’yînleri bunun elindeydi. Ben kendisini tanımadan önce, birgün Efendi hazretleri bana, ‘Hilmi, Ankara’ya gitmeden önce bana uğra!’ buyurdu. Zâten gitmeden evvel en son Efendi hazretleri’ne gider, hayr duasını alır, oradan yola çıkardım. Bana uğra buyurmalarından anladım ki, bana bir iş verecekler. Ankara’ya gitmeden önce her zemân olduğu gibi Efendi hazretleri’ne uğradım. Bana ağzı açık bir zarf verdiler. Zarfın ağzının açık olmasından anladım ki, okumama izin veriyorlar ve verilen vazife benimle alâkalı. Merâk etdim. Efendi hazretleri benim için ne yazmış? Zarfı açdım. Mektûbda ‘Hayri! Hilmi ne derse yap!’ yazıyordu. Kara Kuvvetlerine gitdim. Kapıda nöbetçi subayı bir üsteğmen vardı. ‘Ben Hayri Pâşayı görmeye geldim’ dedim. Üsteğmen Paşanın yaveri olan binbaşıya arzetdi. Binbaşı hayrola, bir arzûnuz mu var diye sordu. Paşama bir zarf getirdim dedim. Zarfı alıp içeri girdi. Girerken, büyük bir kapıdan girdi. Birkaç adım ileride bir kapı daha vardı. Binbaşı içeri girdikden biraz sonra kapılar heyecânlı heyecânlı açıldı. Paşa önde, maiyeti arkasında dışarıya çıkdılar. Beni görünce, “Hilmi sen misin?” dedi. Evet dememe fırsat kalmadan, elimden tutup beni makâmına götürdü. Oradakiler de hep şaşırdı. İçeride bir yarbay vardı. O da ayağa kalkdı. Bana hürmetli bir şeklde, ‘Siz öyle bir yerden yazı getirdiniz ki, arzû ve isteklerinizin yerine gelmemesi mümkün değil’ dedi. Bu sözünden anladım ki, o yarbay da Efendi hazretlerini tanıyor ve seviyordu. Hayri Paşa, Efendi hazretlerini işte böyle çok severdi. İlmihalde onun münacatını yazdık. Ben kimyagerdim, 1947 de beni öğretmen sınıfına geçirdi, onun için bu sevablar ona da gidiyor. Hayri bey, Efendi hazretlerinin sohbetlerine devam ederdi. Çok da severdi”, buyurdular.
-devamı var-