-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-85-
Dünyâda nasıl ömrler geçiyor! Hayrda da geçiyor, şerde de! Ne mutlu hayrda geçiren makbûllere! Kabûl edilmiş olanlara makbûl denir.
-85-
Dünyâda nasıl ömrler geçiyor! Hayrda da geçiyor, şerde de! Ne mutlu hayrda geçiren makbûllere! Kabûl edilmiş olanlara makbûl denir.
***
Dünyadaki bir nefesin kıymeti, ahirette yüz milyon seneye bedeldir. Çünki burada bir defa Allah dersin, terazi değişebilir.
***
Kardeşim, bunu Eshab-ı kiram cenab-ı Peygambere de sordu; “Ya Resulallah, sizin yanınızdayken melekler gibi oluyoruz, dünyayı unutuyoruz, ama dışarı çıkınca bir müddet sonra yine eski halimize dönüyoruz. Sizin yanınızdaki bu hâl acaba devam edemez mi?” dediler. Peygamber efendimiz; “Eğer devam etse, siz meleklerle dahi konuşursunuz” buyurdular. Ama insan demek muhtaç demektir. Allahü tealanın yarattığı her şeye biraz daha gönlünü bağladıkça Allahü tealanın rızasından biraz daha uzaklaşır. Dolayısıyla, Allahü tealanın rızası insanların muhtaç olduğu şeyleri bırakmasına bağlıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki; Bu kainatta yaratılan her şey insana faydalı olması için yaratılmış; ama insanoğlu ihtiyacı olduğu her şeye kalbini bağladığı müddetçe, bağladığı miktarca Allahü tealadan uzaklaşır. Böylece insan mahlukatın en kötüsü olur. Ölçü Allahü tealaya yakınlık ve uzaklıktadır.
-devamı var-