-369-
“Öyle bir zeman vardır ki Cum’a günü, o zemanda yapılan dua red olmaz” diyor Peygamber efendimiz. Ulemâ da ekseriyâ diyor ki; “Bu zeman, ikindi nemâzı vaktidir”. Buhara’da, âlimler bir araya toplanmışlar, demişler ki; Bu saat malûm olsa, Allahü teâlâdan ne isterdiniz? Âlimlerden bazıları demişler ki; son nefesde îmân isterim. Bazısı demiş, benim hiç çocuğum olmuyor, Allah’dan bir evlâd isterim. Kimisi de, pek fakirim, Cenâb-ı Hakkdan ev isterim, mülk isterim. Sıra gelmiş Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerine! Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri buyurmuş ki; “Eğer o duanın kabûl olduğu saati bilsem, Rabbimden sohbet-i salihîn isterim. Sevdiği kullarıyla beraber olmak isterim. Çünki bütün kemâlât, bütün fazîletler onların sohbetindedir. Onların sohbeti ele geçdi mi, herşey ele geçdi demekdir.” Allah’ın sevgili kullarının yanında bulunmak… Şimdi, arayın da bulun onu! Nerde o! Nerde arayıp da bulalım. Ancak, onların kitâbları var şimdi elde. İşte bizim Se’âdet-i Ebediyyemiz ve diğer kitâblarımız… Allahü teâlâ’nın, sevdiği kullarının yazıları bunlar. Ben soranlara diyorum ki, bizim kitâblarımız çok kıymetli, çook. Bizim kitâblarımız çok kıymetlidir. Her kitâbdan daha kıymetlidir. Niçin kıymetlidir! Çünki bizim kitâblarımızın içinde bana ait bir yazı yok efendim.. Hep büyüklerin yazıları. Onun için kıymetli. Bize ait yazılar, cam parçaları. Eğer bana ait de birkaç satır olsa bizim kitâblarda, pırlantaların arasına cam parçalarını karışdırmış oluruz. O zeman hiç kıymeti kalmaz ki… Elhamdülillah bize ait hiçbir yazı yok. Nasıl olsun ki efendim! Büyüklerin meydânında küçüklerin ne işi var. Meydân-ı fesahat, meydân-ı belâgat. O büyüklerin kelâm meydânında aciz kulların ne işi var. Maalesef şimdi herkes aklına geleni yazıyor; İslâmiyyet budur, İslâmiyyet budur diyorlar. Hâlbuki yazdıklarının İslâmiyyetle alâkası yok. Kendi kafalarından çıkan şeyleri İslamiyet sanıyorlar.
-devamı var-