Müslümânın öğrenmesi lâzım olan ilmlere (Ulûm-i islâmiyye) denir.
Müslümânın öğrenmesi lâzım olan ilmlere (Ulûm-i islâmiyye) denir. İslâm bilgileri, iki kısmdır: Birinci kısmı, (Din bilgileri)dir. Bunlara (Ulûm-i nakliyye) denir. İkinci kısmı, (Fen bilgileri) veyâ (Ulûm-i akliyye)dir. Din bilgilerini, fen bilgilerine göre değişdiren kâfirlere (Felesof) ve (Dinde reformcu) denir. Bunlar nakle değil, akla inanırlar. Din bilgilerini, fen bilgileri ile isbât eden mü’minlere(Hukemâ) denir. Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açık bildirilmemiş, şübheli bilgilere islâm âlimleri muhtelif ma’nâlar verdi. Böylece, îmân edilecek şeylere, birbirlerinden farklı inanan yetmişüç fırka meydâna geldi. Bunlardan îmânları doğru olan bir fırkaya (Ehl-i sünnet) ve (Sünnî) denildi. Yanlış ma’nâ verenlere (Bid’at ehli) ve sapık denir. Fen bilgilerine yanlış ma’nâ vererek müslümânın îmânını bozana (Zındık) ve (Fen yobazı) denir.
Allahü teâlâ, Cenneti ve Cehennemi yaratdı. Her ikisini de dolduracağını bildirdi. İnsanların ve cinnin çoğu Cehenneme girecekdir. Fekat, mahlûklarının çoğunu Cennete koyacak, rahmeti gazabını aşacakdır. Çünki, cinnîler, bütün insanların on katından dahâ çokdur. Melekler de, cinnîlerin on katından dahâ çokdur. Meleklerin hepsi Cennetde olduğundan, Cennetdekiler dahâ çok oluyor.
Cehennemde kimler sonsuz kalacak? Namâz kılmıyanlar mı? Günâh işliyenler mi? Hayır! Cehennemde, Allahü teâlânın düşmânları, sonsuz yanacakdır. Günâh işliyen müslümânlar, Allahü teâlânın düşmanı değildir. Kabâhatli kullarıdır. Bunlar, yaramaz, suçlu çocuğa benzer. Yaramaz çocuğa, anası, babası düşman olur mu?