ŞEREFÜDDÎN MÜNÎRÎNİN
“rahime-hullahü teâlâ” MEKTÛBU:
(Sebeblere Yapışmak Lâzımdır)
7
Şerefüddîn Ahmed bin Yahyâ Münîrî hazretlerinin (Mektûbât) kitâbında yüz mektûb vardır. 741 [m. 1339] senesinde yazılmış ve 1329 [m. 1911] senesinde Hindistânda basılmışdır. İstanbulda Süleymâniyye kütübhânesinde el yazması vardır. Yetmişaltıncı mektûbunda buyuruyor ki:
– dünden devam –
İlmi, zulmetin temizlenmesine, cehli de, günâh işlenmesine sebeb yapdı. İlmden îmân ve tâ’at doğmakda, cehlden de küfr ve günâh hâsıl olmakdadır. Tâ’at, çok küçük olsa da, kaçırmamalı! Günâh, pek küçük görünse de, yaklaşmamalıdır! İslâm âlimleri buyurdular ki, üç şey, üç şeye sebebdir: Tâ’at, Allahü teâlânın rızâsını kazanmağa sebebdir. Günâh işlemek, Allahü teâlânın gadabına sebebdir. Îmân etmek, şerefli ve kıymetli olmağa sebebdir. Bunun için, küçük günâh işlemekden de çok sakınmalıdır. Allahü teâlânın gadabı, bu günâhda olabilir. Her mü’mini kendinden iyi bilmelidir. O mü’min, Allahü teâlânın çok sevdiği kulu olabilir. Herkes için ezelde yapılmış olan takdîr, hiç değişdirilemez. Hep günâh işleyip, hiç tâ’at yapmamış olan bir müslimânı, Allahü teâlâ, dilerse afv eder. Bekara sûresinin otuzuncu âyetinde, Melekler, meâlen, (Yâ Rabbî! Yer yüzünde fesâd çıkaracak ve kan dökecek olan insanları niçin yaratıyorsun) dediklerinde, (Onlar fesâd çıkarmazlar) demedi. (Sizin bilmediklerinizi ben bilirim) buyurdu. (Lâyık olmıyanları lâyık yaparım. Uzak kalanları yaklaşdırırım. Zelîl olanları azîz ederim) buyurdu. Siz onların işlerine bakarsınız. Ben kalblerindeki îmâna bakarım. Siz, günâhsız olduğunuza bakıyorsunuz. Onlar, benim rahmetime sığınırlar. Sizin günâhsız olduğunuzu beğendiğim gibi, müslimânların günâhlarını afv etmeği de severim. Benim bildiğimi sizler bilemezsiniz. Îmânı olanları, ezelî olan lutfüme kavuşdurur, ebedî olan lutfüm ile hepsini okşarım buyurdu. Yetmişaltıncı mektûbdan terceme temâm oldu.
– devamı var –