HİCR – 1
18 – Hicr, dostluğu bırakmak, dargın olmak demekdir. Hadîs-i şerîfde, (Mü’minin mü’mine üç günden fazla hicr etmesi halâl olmaz. Üç geceden sonra ona gidip selâm vermesi vâcib olur. Selâmına cevâb verirse, sevâbda ortak olurlar. Vermezse günâh, ona olur) buyuruldu. Erkek olsun, kadın olsun, dünyâ işleri için, mü’minin mü’mine darılması, ya’nî onu terk etmesi, aradaki bağlılığı kesmesi câiz değildir. Zimmî, ya’nî gayr-ı müslim, mu’âmelâtda müslimân gibidir. İbâdetlerden ve nikâhdan başka olan işlere (Mu’âmelât) denir.
Dargın olana, üç günden önce gidip barışmak, dahâ iyidir. Güçlük olmaması için, üç gün müsâ’ade edilmişdir. Dahâ sonra günâh başlar ve gün geçdikçe artar. Günâhın artması, barışıncaya kadar devâm eder. Hadîs-i şerîfde, (Sana darılana git, barış! Zulm yapanı afv et. Kötülük yapana iyilik et!) buyuruldu. (Esselâmü aleyküm) diyene on sevâb verilir. Esselâmü aleyküm ve rahmetullah diyene yirmi sevâb verilir. Esselâmü aleyküm ve rahmetullah ve berekâtüh diyene otuz sevâb verilir. Cevâb vermekde de böyledir. Üç günden fazla dargın duran kimse, şefâ’at olunmazsa, afv olunmazsa, Cehennemde azâb görecekdir. Günâh işleyene, ona nasîhat olmak niyyeti ile hicr eylemek, câizdir, hattâ müstehabdır. Allahü teâlâ için darılmak olur.
– devamı var –