Cenab-ı Hak her canlının rızkını göndereceğini, “Allah’ın rızık vermediği yeryüzünde bir canlı yoktur” buyurarak bildiriyor. Allahü teala her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş ve ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın bedeninin ve ruhunun rızıkları da bellidir. Rızk hiç değişmez, azalmaz ve çoğalmaz; kimse kimsenin rızkını yiyemez, kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden ölmez. Bir kimse, Allahü teala emir ettiği için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızk ona bereketli olur, bu çalışmaları için de sevap kazanır. Eğer rızkını Allahü tealanın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur fakat bu rızk ona hayırsız ve bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak için kazandığı günahlar da onu felaketlere sürükler. Her canlının rızkını Allahü teala verir. Çocuk ana karnında çalışmaktan aciz olduğu için, göbeğinden ona rızk gönderir. Çocuk dünyaya gelince, rızık olarak anasının göğsünden süt gönderir, bir şey yiyebileceği yaşa gelince de dişlerini yaratır. Çocuğun anası babası ölüp yetim kalırsa, önceden şefkatle yalnız annesi bakarken sonradan herkesin kalbini ona karşı merhametle doldurur, daha büyüyünce de çalışmak için kuvvet ve para kazanma arzusu ihsan eder. O kimse bu arzudan vazgeçip takva yolunu tutar, kendini yetim haline koyarsa, ona karşı kalpleri yine şefkatle doldurur. Herkes; bu kimse Allah yolundadır, her şeyin iyisi buna layık der. Para kazanırken kendine yalnız kendi acırdı şimdi herkes acır. Fakat takva yolundan ayrılır, nefsine uyar ve çalışmazsa, kalplerde ona karşı şefkat hasıl etmez. Öyle kimselerin tevekkül ediyorum diye çalışmaması, tembel oturması hiç caiz değildir. Kendini düşünen kimsenin, çalışıp ihtiyaçlarını elde etmeyi de düşünmesi gerekir. Demek ki Allah yolunda olup yetim gibi olana karşı, herkesin kalbinde şefkat, merhamet yaratır. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri “Allahü teala emrettiği için çalışmalı, rızk için üzülmemeli” buyurdu. Rızk için Allahü tealanın verdiği söze güvenmelidir. Müslüman, Allahü teala çalışmayı emrettiği için çalışıp kazanır. Nefsinin kötü arzularına, zevklerine kavuşmak için çalışıp para kazanmak ve çalışırken helali haramdan ayırmamak, başkalarının haklarına saldırmak, onlara olan borçlarını ödememek, suç işlemek, dünyaya düşkün olmayı gösterir. Dünyaya düşkün olmak büyük günahtır. Allahü teala emrettiği için çok çalışıp çok kazanmak ve onun emrettiği gibi çalışıp, kazandığını onun emrettiği yerlere sarf etmek ibadet etmek olup, çok sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki; “Herkese dünyalıktan nasibi neyse, o şeyler ona kolaylaştırılır.”
Yazının tamamının ses dosyasını dinlemek için lütfen tıklayınız efendim…