Abdullah-ı Dehlevi hazretleri buyuruyorlar ki; Birgün beni Cehennem ateşi korkusu sardı. Ya rabbi, bilerek veya bilmeyerek bir hata işlemişsem, orayı hak etmişsem, adaletinle beni oraya gönderirsen,… diye düşünürken, Cenab-ı Peygamber ‘aleyhissalatü vesselam’ efendimiz tecessüm etti. Peygamber efendimiz ‘sallallahü aleyhi ve sellem’ buyurdu ki; “Kimin kalbinde benim sevgim, benim ismim varsa, korkmasın, benim sevgim olan yeri ateş yakmaz”. Hiç olmazsa yüz defa salevat-ı şerife getirelim de, bir irtibat kurulsun.
Birgün birisi rüyasında, Peygamber efendimiz ‘sallallahü aleyhi ve sellem’ Eshab-ı kiramla beraber otururlarken görmüş. Kendisi de orada misafirmiş. Melekler gelmiş, başta Peygamber efendimiz olmak üzere, hepsine su döküp, abdest aldırmışlar. Bu misafire sıra gelince, yüzüne bile bakmamışlar ve gitmişler. Misafir, Peygamberimize gelmiş, ya Resulallah, ben de müslümanım, ben de senin ümmetindenim. Elime döksünler diye su istedim, bırakıp gittiler demiş. Peygamber efendimiz; Sen kimsin, buyurmuşlar. Aman efendim, ben filan oğlu filanım, demiş. Peygamber efendimiz; Ben seni tanımıyorum. Günde kaç defa bana salevat-ı şerife getiriyorsun ki, ben seni tanıyayım. Benimle ne irtibat kuruyorsun, buyurmuşlar.