Enver abim buyurdular ki;
Mevlana Celaleddin Rumi “kuddise sirruh” hazretleri buyuruyorlar ki; Ben hocama kavuştum, aklımı bıraktım ve kurtuldum. Çünki, hep içimde fitneye sebep oluyordu. Hocamın yaptığı İslamiyete uymuyor, besbelli, hata var burada derken, baktım hocama karşı bir soğukluk başladı, diyor. Sonra Mesnevi’de yazıyor, hocama kavuştum, aklımı bıraktım ve kurtuldum. Eğer akılla devam etseydim Mevlana olamazdım. Onun için abiler afiyet olsun. Akıl, buluncaya kadar. Vapura bindin, ne işin var akılla. Git nerede yatarsan yat. Değil mi arkadaş? İşte akıl buraya kadar. Hava meydanına gidiyorsun. 90 bin türlü uçak, 90 bin türlü istikamet, irade senin, para senin, karar senin, bir uçağa bineceksin. Tabii ki uçağa bindikten sonra, kendim ettim kendim buldum. İşte, o uçağa binmeden evvel birinin sana birşeyler söylemesi lazım, havaalanlarında mübelliğler var, işte buraya gel, derler ya. Onlardan nasibin varsa kardeşim, bir mübarek zatın tavsiyesine uyarsın, nasibin yoksa bozuk bir adama uyarsın, hiç nasibin yoksa nefsine uyarsın. Ondan sonra da sabaha kadar gözyaşı dökse, akşama kadar şükretse, bozuk bir uçağa binen, hiç bir uçak havada kalmaz, ineceği yere hazırlansın. Onun için, işin başında çok hassas olmak lazım, çok dikkatli olmak lazım.
ali zeki osmanağaoğlu