(Osman Ünlü – Türkiye Gazetesi – 14 Nisan 2015)
“Ey oğul! Günahkâr kimseye ümidini kestirme. Nice günahkârlar vardır ki, sonu hayır olur. Nice, tâat üzere olan kimse vardır ki, ömrünün sonunda bozulur ve Cehenneme gider.”
Din Büyüklerinin zaman zaman, oğullarına, aslında bütün Müslümanlara yaptıkları nasihatler, kitaplarda mevcuttur. Bunlardan birisi de, hazret-i Ali’nin, oğlu hazret-i Hüseyin’e hitaben yaptığı nasihattir.
Hazret-i Ali buyuruyor ki:
“Ey oğul! Sana gizlide ve açıkta Allahü teâlâdan korkmayı, doğruyu söylemeyi, zenginlikte ve fakirlikte iktisatlı olmayı, dosta düşmana adâletli davranmayı, çalışkan olmayı, darlıkta ve genişlikte Allahü teâlânın takdîrine rızâ göstermeyi tavsiye ederim…
Ey oğul? Bil ki, kim kendi ayıbına bakarsa, başkalarının ayıbı ile uğraşmaz. Allahü teâlânın taksimine râzı olan kimse, kaybettiği şeyden dolayı üzülmez. Kim başkasının kuyusunu kazarsa, oraya kendisi düşer. Başkasının perdesini yırtanın, kendi çoluk çocuğunun gizli şeyleri ortaya çıkar. Kendi hatâsını unutan, başkasının hatâsını büyük görür. Denize dalan boğulur, kendi görüşünü beğenen sapıtır, yolunu şaşırır. Aklını kâfi gören, aklım bana yeterlidir diyen, ayağı kayar ve düşer. İnsanlara karşı kibirlilik gösteren, hor ve hakîr olur. Nefsinin arzu ve isteklerini terk eden, hür olur. Hasedi bırakanı insanlar sever.
Yazının devamını okumak için lütfen tıklayınız efendim…