Evliyanın büyüklerinden Ebû Hamza Bağdâdî “rahmetullahi aleyh” hazretleri bir yolculuğa çıkmıştı. Bu sırada ayağı kaydı ve yol kenarındaki bir kuyuya düştü. Etrâfına bakındı, çıkabilecek durumda değildi. Tevekkül üzere kuyunun içinde oturdu. O sırada kuyunun başına iki kişi geldi. Biri diğerine; “Bu kuyuyu böyle açık bırakmamız uygun olmaz, bunun ağzını kapatalım da kimse içine düşmesin” dedi. Onlar böyle konuşurken Ebû Hamza Bağdâdî; “Ben buradayım” diye bağırmak istedi. Tam bu sırada gâibden bir ses; “Bize tevekkül ediyorsun, bizim belâmızdan başkasına şikâyette mi bulunuyorsun?” dedi. Bunun üzerine sustu. Gelenler kuyunun ağzını kapatıp gittiler. Ebû Hamza Bağdâdî hazretleri bir gündüz ve bir gece kuyuda kaldıktan sonra, bir hayvan kuyunun ağzını açıp ayağını uzattı. Ebû Hamza hazretleri ona yapışıp kuyunun dışına çıkıp kurtuldu. Bir de ne görsün. Onun çıkmasına çalışan varlık yırtıcı bir hayvanmış. O sırada kendisine gâibden bir ses; “Ey Ebû Hamza! Biz seni bir belâdan bir belâ ile kurtardık. Seni korktuğun şeyden başka bir korktuğun şeyle kurtardık.” dedi.