Enver abim bir Ramezan-ı şerif sohbetinde buyurdular ki;
Peygamber efendimiz, rütbelerin en yücesi ilim rütbesidir buyuruyor. Mübarekler buyurdular ki; deve yükü ile kitap okuyan âlim değildir, âlim, hakkı batıldan ayırandır. Bu da ancak bir mürşid-i kâmilin elinde olmakla mümkündür, çok kitap okumakla değil. Mübarekler buyurdular ki; ömrüm kitap okumakla geçti, vardığım kanaat şu oldu; hakîkati bulmak için çok kitap okuyan sapıtır. Çünki o öyle demiş, bu böyle demiş, şaşırır kalır. Ancak bir mürşidi kâmilden feyz alan, hakkı batıldan ayıran bu kitapları okursa istikametini koruyabilir. Yoksa mürşidinin verdiği feyzin dışında bir şey aramaya kalkarsa yine sapıtır. Mürşid-i kâmilden istifade etmenin de çok ağır bir şartı var. O da boş gelmektir. Ben bir şeyler biliyorum diyen mahrum kalır. Sıfırlamayan bir şey alamaz. Sular yamaçta durmaz, deniz seviyesine iner. Feyz almak isteyen sıfır olacak, alçalacak. Bizim arkadaşlarımız âlimdir, çünkü hakkı batıldan ayırmışlardır buyurdular.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu
ali zeki osmanağaoğlu