Enver abim buyurdular ki;
Güneşe karşı dönen güneşten istifade eder ve gölgesi peşinden gelir; ama güneşe, ahirete arkasına dönen istifade edemez, ömürleri boşa geçer. Binaenaleyh, arada bir durmakta fayda vardır. Biraz daha maneviyat tarafına yönelmek lazım. Maneviyat hayattır, sudur, havadır. İnsan zaten topraktan yaratılmıştır, eninde sonunda da toprak olacaktır; ama ruh âlem-i emirden geldiği için, canlı olduğu için, tekrar canlı olarak makamına ulaşacağı için ruha kıymet vermek lazım, ruhun arzu ettiği şeyleri yapmak lazım. Ruhun sevdiği, yüce Allahtır. Allahü tealanın sevdiği, ruhtur. Onun için Cenab-ı Peygamber ‘aleyhissalatü vesselam’ buyuruyor ki; Ölüm sevgiliyi sevgiliye kavuşturur. Bu ne demek? Yani, Allahü teala ruha âşıktır, ruh da Allahü tealaya âşıktır. Mütesavvıfların, yani tarikat ehli büyük zâtların hayatları boyunca tek yaptıkları şey, ruhun bu aşkını Allahü tealaya yöneltmektir. Onu nefsten koparıp, Allah’a yöneltmektir. Yapabilenler evliya olmuştur, yapamayanlar, ölünce evliya olmuştur. Çünki, ruh yine sevgilisine kavuşmuştur.
İster talebe ol, ister doktor ol, nerede olursan ol, er kişi niyetine musalla taşında her şey bitecek. Dolayısıyla, dünyalık olan kazançların hiç birinin musalla taşında bize faydası yok. Peki neye faydası var? Mübarekler buyurdular ki; Allah ‘celle celalühü’ mü’mine iki vazife vermiştir. Birincisi, dinini öğrenecek, çare yok. İkincisi, başkalarına öğretecek. Öğrenmek nasıl farz ise öğretmek de öyle farzdır. O halde hiçbir mü’min bu farzı terk edemez. Peki, dinini öğretmek için nasıl hizmet edecek? Mübarekler buyurdular ki; ” O da üç şekilde olur. Birincisi, bedenen olur, fiilen olur. Allahü tealanın kullarına dini anlatır, yayar. Kitap dağıtır, kitap okur; yani fiilen iştirak eder. İkincisi, elindeki bütün imkanıyla, mâlen destekler. Üçüncüsü, eğer bunların hiç biri mümkün değilse dua eder. Mâlen desteklemek de iki şekilde olur. Birincisi, parayla destekler. Zenginse ona ne mutlu! İkincisi, eğer parası yoksa Allahü tealanın ona verdiği mevkii ile, yetki ile yine hizmet eder.” Şimdi buradan bir çokları ders çıkaracak…
ali zeki osmanağaoğlu