Enver abim buyurdular ki;
Bir gece Hocamız, balkonda gökyüzüne baktılar ve “Bakın efendim, ne görüyorsunuz?” buyurdular. Ben de; parlayan yıldızları görüyorum efendim, dedim. Mübarekler; “Gök ehli olan melekler de dünyaya nazar ediyorlar ve dünyayı, karanlık, zulmet içinde görüyorlar. Yalnız, itikâdı Ehl-i sünnet itikâdına uygun olan müminleri, karanlık gecedeki yıldızlar gibi görüyorlar. Kalplerindeki îmân sebebi ile, parlayan yıldızlar gibi görüyorlar.” buyurdular. Allah dostları ahirete intikal edince himmetleri daha kolay, daha çabuk olur. Mübarekler şimdi Allaha daha yakınlar, Efendi hazretleri, İmam-ı Rabbani hazretleri… ile beraberler. Oradan bize himmet ettiklerinden şüphemiz yok. Tövbe istiğfar etmeye devam. Birbirimizi çok seveceğiz, hiç üzmeyeceğiz. Arkadaşımızı kendimize tercih edeceğiz. Bunu yapmadan bir yere varamayız. Allahü teala Musa aleyhisselama; Dostlarımı sevmedikçe, düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe benim için bir şey yapmış olmazsın, buyurdu. Hocamıza saygıda, hizmette, itaatte, edebde kusur etmemeye çalıştım. Hocamıza 40 seneye yakın hizmet ettim. Onları memnun etmeye, üzmemeye çalıştım. Son ana kadar buna dikkat ettim. Elhamdülillah, memnun kaldıklarını, üzülmediklerini hem söylediler, hem vasiyetlerinde yazdılar. Hadîs-i serîfte, (Bir kişi borçlu olsa ve vermek azminde olsa, Allahü teâlânin yardımı onunla berâberdir) buyuruluyor. Melekler o kimsenin, borcunu ödeyebilmesi için düâ ederler. Melekler günahsız oldukları için düâlari kabûl olur.
ali zeki osmanağaoğlu