Enver abim buyurdular ki;
Bir seyahatimiz evvelinde Mübârekler; “Tayyareye binince ne düşünürsünüz” buyurdular. Tayyareye binince havaalanını düşünürüm, dedim. “Ya kardeşim, bütün müslümânların havaalanını düşünmesi lazım. O da, ölümdür, buyurdular. Çünki, bir kazaya uğrarsa mahv olur. Havaalanını düşünmeyen, gaflette olan müslümânların hali perişan. Tayyaredekilerin, havaalanından başka bir şey düşünmesi mümkün değil. Bütün serveti, bütün çek karneleri, hiç bir şeye yaramaz, ta ki havaalanına ininceye kadar. Tayyarenin içinde olduğu müddetçe o, hep ölüm endişesi içerisindedir. İstop ederse, yarı yolda bir şeye çarparsa, kaza yaparsa. Misal harikulade. Bildiğiniz gibi değil yani. Yolumuzu, bundan daha iyi anlatacak misale rastlamadım şimdiye kadar. Allah hepinizden razı olsun.
Birgün Mübârekler rahatsız olmuşlardı, buyurdular ki; arkadaşlarımız nasıl, iyiler mi? İyiler efendim, dedim. Hocamız; bizim için mühim olan, arkadaşlarımızın iyiliğinin devam etmesidir, buyurdular.
ali zeki osmanağaoğlu