Enver abim buyurdular ki;
Mübarekler buyurdular ki; Bir gün birisi sorsa, nasıl muvaffak oldunuz diye, söyleyebileceğim tek şey var. Benim defterimde sonra kelimesi yok. Ben bir hadis-i şerife yapıştım. Bu hadis-i şerif beni kurtardı. Helekel müsevvifun. Sonra yaparım diyenler helak olur denmiyor, helak oldu. Gece ikiye, üçe kadar çalışırlar, bazan da sabaha kadar uyumadan çalışmaya devam ederlerdi. Bir gece, saat ikide beni uyandırdılar. İlmihal’e bir ekleme verdiler. Şunu size vermezsem, ya sabaha kadar ölürsem, bunu nasıl bilirsiniz, nereye nasıl koyacaksınız, buyurdular.
Bir gün hastanede Mübarekleri ziyarete gittim, kim bilir bu odaya ne kadar rahmet ve nur yağıyor efendim, dedim. Nereden biliyorsunuz, buyurdular. Yazmış olduğunuz kitaplar sebebi ile gelen dualar nur olarak yağıyor, dedim. Doğru söylüyorsunuz, ancak siz de kitaplarımızı yayıyorsunuz, kitaplar dağıtılmasa, rafta kalsa idi ne kıymeti olurdu, dediler. Hocamız; Aman dikkat edin, sizin yüzünüzden kimse Cehenneme gitmesin. Size sorulan suallere verdiğiniz cevaplara dikkat edin, cevap vermek kolay değildir. Cevap verenler de ahirette hesaba çekileceklerdir, buyurdular.
ali zeki osmanağaoğlu