Enver abim buyurdular ki;
Unutmayın ki, buradan ahirete giden iki tane yol var, buradan ahirete giden iki tane nehir var. Tercih size bırakılmıştır, ister bu tarafa, ister bu tarafa… Eğer Allahü tealanın rızasına uygun, O’nun emir ve yasaklarına uygun, O’nun iyi kulları ile beraber olma gayretinde olursak, kişi sevdiği ile beraber olacağı için, biz de ahirette Allah ile beraber oluruz, yani Allahü tealanın razı olduğu yerde buluşuruz. Yok ben nefsimin arzusu peşinde koşacağım, dersen. Olabilir. Nefsin gıdası ne? Her cins haram, servet ve şöhret. Bugün bütün kıyamet, bu iki nesneden kopuyor. Ya servet için, yahut da şöhret için birbirlerini öldürüyorlar. Ama akıbet; hem dünyada felaket, hem ahirette rezalet. Öbür tarafta Cehennem var, Allah korusun. Tövbe Ya Rabbi! Cehennem yedi tabakadır. En üst tabakada, günahkâr müminler yanacaktır, buyuruluyor. Dünya ateşinden yetmiş kat daha şiddetli. Parmağını küçük bir kibrit ateşine tutamazsın. Sobadaki kömür demedim. Vallahi böyle bir ateş var, yeminle söylüyorum. Mübarek Hocamız buyurdular ki; insan, yalnız sonsuz ne demek bir düşünse, beyni akar kardeşim, buyurdular. Üç günlük ömür için, beş günlük saltanat için böyle bir seadeti terk etme, böyle de bir felakete kendini atma. Niye? Nefsinin hatırı için. Gel de şimdi kızma! Yani, Allah’ın düşmanına peki, Allah’ın dostlarına, Allah’a hayır, var mı öyle hikaye. Onun için ahirette derler ki, kime çalıştıysan, git ücretini ondan iste. Herkes öyle değil mi? Onun için tercihimizi iyi yapalım, sonra pişman olmayalım.
ali zeki osmanağaoğlu