Enver abim buyurdular ki;
İman; bilgi değildir. İman; inançtır. İnanç, kalbde olur. Onun için, bilmek insanı kurtarmayacaktır ama o güçlü iman, en zor şartlarda insanı kurtarır. Çünki, insan vücudundan ruh çıkarken her şeyden çıkar, en son kalbden çıkar. Hocamız buyurdular ki; kalble beyin, akıl ayrıdır. Sadece kalb kumandandır, emir verir akla, şuraya git, buraya git, o kadar. Ama akıl kalbe hükmedemez. Eğer kalbde sevgi varsa, muhabbet, büyüklere karşı ilgi varsa, onun da hatırlamakla ilgisi yoktur. Hatırlamak diye bir şey yok orada. Hani bir insan bir arkadaşını çok severse, hiç aklından çıkaramaz. Onun gibi bir şey olur…
Mübarekler her zaman muvaffak olmuşlar. Çünki, kendilerinde üç mühim haslet vardır. Bu üç hasletden dolayı her zaman muvaffak olmuşlardır. Birincisi; Hiç kimseyi kötülemezler, şikayet etmezler. İkincisi; zamanını en iyi şekilde kullanırlar. Onların defterinde “sonra” kelimesi yoktur, helekel müsevvifun hadis-i şerifine tam uyarlar. Üçüncüsü; çok vefakârdırlar. Mübarekler, namazlardan sonra bazen saatlerce dua ederlermiş. Herkese, ismen, elli sene önce çay veren birisini, maaş kuyruğunda kendisine sırasını veren birisini dahi unutmayıp dua ederlermiş.
ali zeki osmanağaoğlu