Enver abiler buyurdular ki;
Halk arasında bir söz vardır, iyilik yap denize at, balık görmezse, Hâlık görür. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri bir gün Bağdat’ta bir gölün kenarına gitmiş, bakmış orada bir mecusi, yani putperest, balıklara yem atıyor. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri; Allah Allah, sen ne yapıyorsun burada, demiş. Balıklara yem atıyorum, demiş. Niçin? Buradan sevap bekliyorum, demiş. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, buradan sevap gelir mi? Elinle yaptığın şeyden sevap mı bekliyorsun, demiş. Mecusi, ne yapayım, demiş. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, benim inandığım Allaha sen de inan, dünyada da, ahirette de rahat et, kurtul şu ızdıraptan, demiş. Mecusi, benim bu balıklara yem verdiğimi senin inandığın Allah görüyor mu, demiş. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, vallahi görüyor. Onun görmediği, bilmediği yok, deyince, mecusi, O görüyorsa boş ver. Yeter bana, demiş. Aradan üç sene geçmiş, Cüneyd-i Bağdadi hazretleri hacca gitmiş, tavaf ederken mecusiyi görmüş. O da tavaf ediyormuş. Göz göze gelmişler. Mecusi; o göl kenarında gördüğün benim. Allah beni gördü, bak buraya geldim. Biraz sonra konuşacağım seninle, demiş. Tavaftan sonra bir araya gelmişler. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, bu nasıl oldu, buyurmuşlar. Mecusi, sen gittikten sonra bakıyordum, balıklar, taşlar, yerler, hepsi zikr ediyorlar, Allah Allah diyorlar. Onlar zikr ederken, ben de tövbe ettim, iman ettim. Vallahi, balık görmedi ama, Hâlık gördü. Onun için Cüneyd, sen iyilik yap denize at, balık görmezse Hâlık görür. Hâlık beni gördü, bak buraya kadar geldim, demiş. Onun için, yaptığınız iyiliğin karşılığını hemen istemeyin. Hatta beklemeyin. Yap, geç git. Nasılsa kaybolmayacak. Nasılsa zayi olmayacak. O, zapta geçti bir kere. Netice: Eden kendine eder.