Enver abiler buyurdular ki;
İnsanın kalıp kısmı, emir ve yasakları yapmak içindir. Kalb ise pisliklerden temizlenmek içindir. Temizlenmek için de evvela kalbin temizlenmesi lazımdır. Neden temizlenmesi lazımdır? Çünki, vücudun her tarafından, duygu organlarımızdan gelen bilgiler, okuduklarımız, seyrettiklerimiz, iman, küfür, ahlak konularının hepsi kalbin havuzunda toplanır. İyi veya kötü her cins ne varsa burada toplanır. Depo olarak kalb, hepsini alır. Bu aldıkları, kalbin gıdasıdır. Karışık olan bu bilgilerin tasfiye edilmesi, ayıklanması ve kalbin temizlenmesi lazımdır. Eğer kalb temizlenmezse, kalbde ne hâkimse ona göre akla emir verecektir. Çünki akıl, kalbin emrindedir. Kalb temizlenmişse helal olanları akla emreder. Kalbin temizlenmesi zikirle olur. Daha faziletlisi, mübarek bir zatın sevgisini gönlünde bulundurmakla olur. Kalb temizlenirken, boşalır, öyle olur ki artık fena makamına kavuşulur. Fena makamında kalb tamamen temizlenmiştir. Bu, vilayetin birinci basamağıdır. İkinci basamağında ise, Allahü tealanın ne kadar emirleri varsa, iyilikler varsa orayı ameller, ibadet meşgul eder, her taraf Allahü tealanın zikri ile dolar. İşte bu hal ise beka billah makamıdır. Bir mürşid-i kâmil olmazsa, onun kalbinden bu kalbe feyz akmazsa, bu kalbin o pisliklerden temizlenmesi hemen hemen imkânsızdır. Çünki, beş tane boşaltsa ellibeş tane dolar. Mürşid-i kâmilin sevgisi, muhabbeti o kalbe girerse kapılar kapanır. Artık oraya pislikler giremez. O sevgi, giren bilgileri elemeye başlar, sen girebilirsin, sen giremezsin der. Ayrıca girmiş olanları temizler…