Enver abiler buyurdular ki;
Cenab-ı Hak kullarına zulm etmez. Fakat kulları maalesef kendilerine zulm ediyorlar. Allahü teala kullarına iyilik için, İslamiyeti göndermiştir. Onun sınırını gözetmeyen, Ona riayet etmeyen, Ona uymayan, mutlaka sıkıntıya düşer. Onun için, bu dinin aslı, imandır. Ondan sonra, bilmektir, ilimdir. İlim olursa, insan sınırını bilir. O sınırı aşmazsa, hem dünyada hem ahirette rahat eder. O halde, Allahü tealanın emirlerine, yasaklarına uygun yaşamak zorundayız. Allahü teala bu dini, iki maksatla göndermiştir. Biri, kendini tanıtmak istedi. Ben Allahım, beni şöyle şöyle tanıyın, dedi. Onun için de cenab-ı Peygamberi “aleyhissalatü vesselam” vazifelendirdi. Allahü tealanın bildirdiğini, tanıttığını, O da Eshab-ı kirama “aleyhimürrıdvan” anlattı. Eshab-ı kiramdan da, müteselsilen bize kadar geldi. İkincisi de, Allahü teala buyuruyor ki; Benim tarif ettiğim şekilde bana şükr ederseniz, kabul ederim. Yoksa, sizin arzu ettiğiniz şekilde teşekkür ederseniz, şükr ederseniz, kabul etmem. Dolayısıyla, bir de Ona nasıl ibadet edeceğimizi, nasıl teşekkür edeceğimizi, nasıl yalvaracağımızı bildirdi.