Enver abiler buyurdular ki;
Mürşid-i kâmil demek, hakkı hak, bâtılı bâtıl bilen zât demekdir. Onlara kavuşanın ve hattâ onların sâdık bendelerine, talebelerine kavuşanın en büyük kârı; hakkı hak, bâtılı bâtıl bilir. Bu ise, erişilmesi en zor noktadır. Dünyâda en zor şey, doğruyu bulmakdır.
Büyükleri tanıma ni’metine şükr etmek, başkalarına da anlatmakla olur.
Mübârekler buyurdular ki; Allahın dininden bir mesele öğretene Allahü teâlâ yüz ömre sevâbı verir. Siz bu tebligatın içindesiniz. Fekat Allahü teâlâ bizi bir başka ülkede, bir başka yerde, bir başka şeklde yaratabilirdi. Fekat görüyorsunuz, dünyânın incisi olan ülkede, dünyânın incisi olan şehrde, dünyânın incisi olan insanların içinde bizi yaratdı. Bunların hepsi ayrı ayrı büyük bir ni’metdir.