ali zeki osmanağaoğlu
Mübarek hocamız, Ramezan-ı şerifde dua ederlerken iki cümle ilave ederlerdi. “Ya Rabbi, bizi Ramezan-ı şerifin şefaatine nail eyle, Ramezan-ı şerifde afv ve mağfiret ettiğin kullarının meyanına dahil eyle” diye dua ederlerdi. Enver abiler de hocamızdan Ramezan-ı şerifde bahsederlerken bunu anlatırlardı. Biz de dua ederken teberrüken büyüklerimize uyarak böyle dua etmeliyiz.
Ramezan-ı şerifde bir iftar sohbetinde Enver abiler buyurdular ki;
İki arkadaş varmış, biri şehit düşmüş, diğeri de birkaç sene sonra vefat etmiş. O, sonra vefat eden adam önce şehit düşenden daha çok derecelere kavuşmuş, daha büyük makamlar elde etmiş. Demişler ki: Allah Allah!… bu nasıl olur!. Cevap: “Bunun üzerinden altıbin rekat namaz ve iki tane Ramazan ayı geçti”. Yani bu hayatta kaldığı sürede Ramazan ayı geçti, o adam ecir ve sevabı yönünden o şehitin kazandığı sevaptan daha çok sevap kazandı. Dolayısıyle Ramazan-ı şerifin her saniyesi, her dakikası, her günü büyük devlet, büyük nimettir… Bu sözler bir müddet evvel Enver abilerin anlattıklarıydı.. ama bugün hasretini çekiyoruz. Allahü teala rahmeti ve merhameti ile muamele eylesin inşallah.