Enver abiler buyurdular ki;
Amr İbni As “radıyallahü anh”, dört dâhiden biri. Eshab-ı kiramın büyüklerinden. Vefat ederken hüngür hüngür ağladı. Allah Allah. Oğlu dedi ki; baba hayırdır inşallah. Sen de mi ölümden korkuyorsun. Amr İbni As hazretleri buyurdu ki; Sen ne anlarsın bu işten. Ben başka şeye ağlıyorum. Önce cenab-ı peygambere “aleyhissalatü vesselam” düşmandım. Eğer o zaman ölseydim, o düşmanlığım zamanında ölseydim, doğrudan doğruya Cehennemin dibine gidecektim. Sonsuz olarak… Müslüman oldum. Canımı ona feda edecek hale geldim. Ama hiç Allah nasip etmedi. Onun önünde bir şehit düşseydim, O hayattayken vefat etseydim ben çok rahattım. Endişem olmazdı. Fakat onun vefatından sonra ne oldu baban acaba. Amel defteri neyle dolu. Ben ona yanıyorum. En baştakine yanıyorum. Ya görmeden evvel, ya iman etmeden evvel ölseydim, sonsuz Cehenneme gidecektim. Onun huzurundayken ölseydim, ebedi Cennete gidecektim. Çünkü, şehit olarak ölecektim. O da nasip olmadı. Ondan sonraki halimi bilemiyorum, buyurdu.