ali zeki osmanağaoğlu
Enver abiler buyurdular ki;
Bir; Kaht-ı bela verir. Yani, ya yüksek enflasyon veyahutta kıtlık. Allahü teala muhafaza etsin, yağmur iki sene yağmazsa kuru ekmeği hiçbir yerde bulamazsın. Hanımanne dün akşam anlattılar ki, çok karne ile ekmek aldık. Hatta daha fakirler vardı, bizim karnemizden o fakirlere onlar da biraz yesinler diye verirdik.
İki; Allahü teala o milletten, o cemiyetten, kendisinden sırt çevirenlerden sağlık nimetini alır. Hasta olmayan ev olmaz. Şimdi size soruyorum. Hangi evde hasta yok. Hepimiz hastayız, başta Enver abi, şaka değil dokuz tane ameliyat geçirmiş. Ölümlerden döndük. Bu, beden hastalığı. Bir de kalb hastalığı var. Dünyaya dalmak, ahiretten habersiz olmak. Bundan daha büyük hastalık olur mu…
Üç; o memleketten, o yerlerden güven, emniyet kalkar. Bugün evladın babasına, babanın kardeşine güveni kalmadı. İstediğin kadar polis, jandarma her şeyi koy ama netice itibariyle Allah korkusu, ahiret endişesi ortadan kalkarsa, o melek gibi insan, canavar olur.
Dört; Şefkat ve merhamet yok olur. Adam arabayla adamı eziyor, bırakıp gidiyor. Olmaz böyle şey. Bu, olacak iş değil…
Enver abiler, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Fî emanillah