Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
ali zeki osmanağaoğlu
Enver abiler buyurdular ki;
Eğer diyor, bid’at ehli yahut büyüklerin hallerinden anlatırlarsa, büyüklerin sözlerinden bahsederlerse bunları marifet ehli zannedersiniz. Çünkü hep onlardan bahsediyor, onlardan anlatıyor. Bu, çöpçünün eline düşen elmas gibidir diyor. Bu elmas çöpçüye birşey kazandırmaz. Çünki, din zahirdir, mutlaka islamiyete uymak şarttır. Dine uymayan tek hareketi varsa, onun dinden bahsetmesi, onun hallerden bahsetmesi, tamamen hırsızın, uğursuzun, kumarcının yahut da çöpçünün elindeki elması anlatmasına benzer ki, bu elmas ona bir şey kazandırmaz. Çünki elmas, müminin elinde elmastır, diyor. Bu bir, ikincisi, eğer diyor bir mü’min, bu çok mühim, mübareklerin sohbetinde geçiyor, bir mümin bir harama mübtela olmuşsa, haramla uğraşıyorsa, içki içiyor, kumar oynuyor veyahut da ne bileyim şunu yapıyor, bunu yapıyor, harama, günaha dikkat etmiyorsa, bu işlediği haram, bu buhar olur insan vücudunda. Dağılır her tarafa. Büyüklerden, kitaplardan neyse aldığı feyzi, bir miktar kalabilir hemen gider, diyor. Yani o buhar, sidreden içeri, kalbe girmez diyor. Dolayısıyla, o kalbe o feyzin girmesi için o buharın, o bulutun olmaması lazım. İşte ahir zamanda insanların haramdan sakınması çok ama çok zor olduğu için sohbeti dinler, kapıdan çıkınca herşey biter. Burası hazır lokma. Allah Allah! Burda boşuna anlatmıyoruz ya.
– Ali anladın mı?
Enver abiler, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Fî emanillah