Enver abiler buyurdular ki;
Bir gün Mübârekler abdest alıyorlar. Ben de havluyu tutdum. Kurulandıkdan sonra, efendim, bir şey arz etmek istiyorum, dedim. Buyurun kardeşim, buyurdular. Hatîm-i Esâm , Şakik-i Belhi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, hocasına, istifâde etdiği sekiz maddeyi saymış. Ve hocası, dört kitâbın aslı, işte bu sekiz maddedir. Ya’nî bu sekiz madde ile kim amel ederse, Zebûr, Tevrât, İncîl ve ve Kur’ân-ı kerîm azimüşşânla amel etmiş gibi ecîr alır, demiş. Ben de bu maddeleri hep unutuyorum. Acabâ bu sekiz maddeyi bir maddeye indirmek mümkün mü efendim, dedim. Hocamız; Allah, Allah. O bir madde ne kardeşim, buyurdular. Efendim, Hatîm-i Esâm bakmış insanlara, ne yapıyorlarsa aksini yapmış, tersini yapmış, Cennete gitmiş, dedim. Çok iyi etmiş, buyurdular. Bu çok doğru. Çünki insanların peşinde koştukları şey, nefslerinin arzûlarıdır. Demek ki, Hatem nefsine karşı hareket etmiş, o hâlde çok iyi etmiş, siz de çok iyi edersiniz, buyurdular. Bu madde size yeter.