Enver abiler buyurdular ki;
Bir gün Mübarekler anlatıyorlardı. Ankara’dan fırsat buldukça onbeş günde, bir ayda bir İstanbul’a geliyordum. Efendi hazretlerini çok özlüyordum. Bir defasında vagonlarda yer olmadığı için, iki vagonun birleştiği körükte, ayakta gelmiştim. Soğuk o kadar çoktu ki, elim buz tutmuştu. Sonra treni bekleyen vapura bindim, karşıya geçtim. Efendi hazretlerinin bulunduğu Eyüp’e gidiyordum. Orada bekleyen Eyüp vapuruna bindim, Eyüp’e geldim. Hemen Kaşgari dergâhına çıktım. Efendi hazretleri orada Vahdeddin Hânın yaptırdığı bir köşkte bulunuyorlardı. Ubeydullah Kaşgari hazretlerinin bulunduğu yerin üstü, tarihi bir köşktü. Sonraları o köşkü yıktılar. Efendi hazretleri orada sohbet ederlerdi. İşte o sohbetin yapıldığı odaya girince, her taraf dolu olduğu için, hemen bir yer bulup oturdum. O zaman Efendi hazretleri; efendim, odanın içinde ol da, nerede olursan ol, buyurmuşlardı.