Enver abiler buyurdular ki;
Enver abi çok ameliyatlar, hastalıklar geçirdi ama bir tanesi çok ibretli birşey. Amerika’da yoğun bakımdayım, her tarafım kordonlar içerisinde. Bir hemşire geliyor, ilâç veriyor vakti gelince, sonra gidiyor. Sırlanmamış bir porselen getirdiler, onunla teyemmüm yapıyorum. Oturduğum yerde kıbleye dönüyorum, îmâ ile namaz kılıyorum. Tam namaza durduğum bir sırada bir erkek hemşire geldi içeriye. Beni de böyle ibâdet yaparken görünce, yan gözle elimde olmadan bakmışım, elleri bağlı, böyle sanki hiç nefes almıyor adam, ayakda böyle bekledi. Selâm verdim, dua etdim. Buyurun dedim. Bakdı, bakdı, bana da dua edin dedi. Ya Rabbi, bunu müslüman yap inşâallah dedim. Çünki ondan daha başka büyük dua ne olur ki? Fekat şu saygıya, edebe bakın, boynunu büktü, hiç laf yok, bana da dua et dedi. Bitti. Mübârek Hocamız buyurdular ki; Hangi dinden olursa olsun, hangi dinde olursa olsun Allah “celle celâlühü” itibârı dîne vermişdir. Dindâr insanlar her zemân her yerde mûteberdir.