Enver abiler buyurdular ki;
Bir arkadaşımız hutbe veriyormuş. Hocamızın çok hoşuna gitti, buyurdular ki; Efendim, o arkadaşımız rabıta etmek için uğraşmasın. Büyüklerin sözlerini, onların hayatlarını, onlarla ilgili bir şey anlattığı zaman, onların ruhları zaten orada olur, büyükler ona rabıta eder. Daha ne istiyorlar? Çabuk terakki eder. İkincisi, eserlerini okumak. Üçüncüsü şüphesiz ki, bir eşyaları varsa o, veyahut da kabirleri. Gerçi onlar Arştadır, Cennettedir, kabrin içinde değildir; ama kabirle ilgili bağlantıları vardır. Yıllarca o cesetle beraber olmuşlardır. Herhangi bir arkadaş kabristana gittiği zaman, ne hatırlayacaktır? Onları hatırlayacaktır. İsim orada yazılı. Buyurdular ki; Efendim, o büyükler isimlerinin anıldıkları yerde zaten hazırdır.