Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
ali zeki osmanağaoğlu
Enver abiler buyurdular ki;
Yakışıklı yahudi bir genç yine Peygamber efendimizi dinliyormuş. Peygamber efendimiz buna müslüman olmasını söylüyormuş. O da, hayır, ben dinimi değiştirmem, ama sizi dinlerim, sizden istifade ederim diyormuş. Birgün Peygamber efendimiz, hurilerden, Cennetten bahsederlerken, yahudi, efendim, müslüman olursam, bir tanesinin bana verileceğine kefil olur musunuz demiş. Peygamber efendimiz ‘sallallahü aleyhi ve sellem’ yetmişine kefil olurum, buyurmuşlar. O da müslüman olmuş ve bir hafta sonra da ölmüş. Peygamber efendimiz, genci kendi elleriyle yıkamışlar, kefenlemişler, kabre defin için girmişler ve defnetmişler. Mezardan çıkmaları biraz uzamış, eshab-ı kiram telaşlanmışlar. Peygamber efendimiz kabrden çıktıklarında elbiseleri yırtıkmış. Eshab-ı kiram, ya Resulallah, bu hal nedir, diye sormuşlar. Peygamber efendimiz, ben yetmişine kefil oldum, bin tane geldi. Aralarından zor kurtuldum, elbiselerim yırtıldı, buyurmuşlar. İçlerinden biri diğerlerinden farklı olarak çok güzelmiş. O, seher vakitlerinde çok ağlamış ve göz yaşlarını yüzüne sürmüş. Seher vakti akıtılan gözyaşı güzellik verir.
Enver abiler, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.