Enver abiler buyurdular ki;
Evliyaların hayatlarına bakın, o âlimlerin hayatlarına bakın, ne göreceksiniz? Aşırı bir tevazu. Yani, insanların karşısında insan olduğuna utanan ve onların yanında hiç olduklarına mutlak inanan çok alçak gönüllü insanlar. Ama beş yüz seneden beri yaşıyorlar, altı yüz seneden beri yaşıyorlar, bin seneden beri yaşıyorlar, kitaplarda isimleri geçiyor, onların hayatlarını okuyoruz. Camilerin kapılarına yazmışlar, edep yahu diye… Saygı ve edep, bizim asil Türk milletinin asaletinde vardır. Yapımız itibariyle biz, çok saygılı ve edepli insanlarız. Cenab-ı Hak buyuruyor ki; Zenginliği isteyene veririm ama edebi, güzel ahlakı, ben istediğime veririm. Allah Allah! Dolayısıyla, iftihar edeceğimiz şey çok zengin olmak, çok mal mülk sahibi olmak değildir. Mevki sahibi olmak değildir. İftihar edeceğimiz bir şey varsa o da; iyilikte yarıştır, güzellikte yarıştır, ahlâkta yarıştır, vermekte yarıştır. İnsanların duasını almakta yarıştır. İşte yarış buna derler. Yoksa, yüz metrede en öne geçmek, futbolda birinci takım olmak, bunlar unutulan şeylerdir. Bu benim dediklerim tarihe geçecek, öldükten sonra da anılacak ahlâklardır. Bundan vazgeçmeyin. Bundan vazgeçmeyelim. Ama efendim karşımdaki öyle değil. O ne olursa olsun, sen kendine bak. Hiçbir zaman kan, kanla temizlenmez. İdrar idrarla temiz olmaz. İdrar su ile yıkanır. Siz su olun, karşınızdaki ne olursa olsun.