Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer….
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder. O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir.
Enver abiler buyurdular ki;
İhtiyar bir nene varmış. Bunun genç bir kızı varmış, vefat etmiş. Aradan günler geçmiş kızını görememiş. Kadıncağız yanıyormuş. Basra’da Hasan-ı Basri “rahmetullahi aleyh” hazretlerine gitmiş, derdini anlatmış, kızını görmek istediğini söylemiş. Hasan-ı Basri hazretleri, inşallah görürsün, demiş. O gün rüyasında görmüş, kız, Cehennemde yanıyormuş. Kadın sabah namazını kılıp, doğru Hasan-ı Basri hazretlerine gitmiş. Hasan-ı Basri hazretleri, ne yaptın, diye sormuş. Kadın, efendim, vaziyet çok kötü, demiş. Üç gün sonra da, Hasan-ı Basri hazretleri rüyasında o kızı görmüş. Kız, Cennet nimetleri içindeymiş. Hasan-ı Basri hazretleri, kızım, sen filan teyzesin kızı değil misin, demiş. Kız, evet deyince, Hasan-ı Basri hazretleri, o böyle böyle anlattı, şimdi bu ne hal, demiş. Kız, hocam, biz gıybet ederdik, dedikodu yapardık, nemime yapardık; ama bir müslüman geldi, onbir İhlas, bir Fatiha okudu, ruhumuza gönderdi, tam beşyüzelli kız ve kadın bu cezayı çekiyorduk, Allahü teala hepimizi afv etti, hepimize Cennette böyle köşkler nasip etti, demiş. Biz de okuduklarımızı arkadaşlarımıza gönderiyoruz.
Enver abiler, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Fî emanillah