Enver abiler buyurdular ki;
Bir iftar yemeğinden sonra:
Akşam olduğu zaman; Eyvah! Bugün de bayramın bir tanesi gitti. Ertesi gün akşam olduğu zaman; Ah, bir gün daha gitti demek suretiyle, her günün her saatini, her gecesini, çok kıymetli bilip, ona göre değerlendirelim. Çünki, şu kıymete bakın ki; Ramazan-ı şerifte yapılan nafile ibadetlerin sevabı, Ramazan-ı şerif dışında yapılan farzlar kadar oluyor. Bu, yalnız bu ümmete mahsustur. Ya bir farza, kaç yüz katı kadar sevap veriliyor. Onun için bu ayda, çeneler kapanmalı. Yani, ağızdan değil gıybet, yalan, kötü laf, boşuna dünya lafı bile çıkmamalı. Nasibi varsa eğer, hayırlı şeyi yapmalı, hayırlı şeyi söylemeli. Vakit oldukça Kur’an-ı kerimi çok okumalı. Ziyaretler yapılmalı, gönüller alınmalı. Hediyeleri çok vermeli. Seâdet-i Ebediyye vermeli veya kitapevine gidip verdirtmeli. Benden bu kadar, bunun karşılığında kitap verin demeli. Dünyaya kitaplarımız gidiyor zaten. Yani, hayır hasenatın tam kabul olacağı, red olunmayacağı bir ay inşallah..
Akşam olduğu zaman; Eyvah! Bugün de bayramın bir tanesi gitti. Ertesi gün akşam olduğu zaman; Ah, bir gün daha gitti demek suretiyle, her günün her saatini, her gecesini, çok kıymetli bilip, ona göre değerlendirelim. Çünki, şu kıymete bakın ki; Ramazan-ı şerifte yapılan nafile ibadetlerin sevabı, Ramazan-ı şerif dışında yapılan farzlar kadar oluyor. Bu, yalnız bu ümmete mahsustur. Ya bir farza, kaç yüz katı kadar sevap veriliyor. Onun için bu ayda, çeneler kapanmalı. Yani, ağızdan değil gıybet, yalan, kötü laf, boşuna dünya lafı bile çıkmamalı. Nasibi varsa eğer, hayırlı şeyi yapmalı, hayırlı şeyi söylemeli. Vakit oldukça Kur’an-ı kerimi çok okumalı. Ziyaretler yapılmalı, gönüller alınmalı. Hediyeleri çok vermeli. Seâdet-i Ebediyye vermeli veya kitapevine gidip verdirtmeli. Benden bu kadar, bunun karşılığında kitap verin demeli. Dünyaya kitaplarımız gidiyor zaten. Yani, hayır hasenatın tam kabul olacağı, red olunmayacağı bir ay inşallah..