Enver abiler buyurdular ki;
Bir gün Mübarek Hocamız “Allah rahmet etsin” buyurdular ki; bakın çok mühim bir şey aklıma geldi. Çok mühim! Efendim, cenab-ı Hak şöyle takdir etmiş ezelde; şöyle karar vermiş. Kullarım ne isterse kavuşacakları şeye uygun şartları onlara hazırlarım. Kullarım neyi talep ederse; o talep ettiklerine kavuşsunlar diye önlerine uygun şartlar koyarım. Anlaşıldı mı? Mesela, Türkistan, Kazakistan; bir zamanlar buradaki insanlar Allahü tealadan Cenneti talep ettiler ve Allahü teala kum gibi evliyalar yarattı. Bütün Nakşibendi büyükleri orada. Dergahlar, medreseler, kum gibi evliya, buyurdular. Reşahat kitabında yazıyor, iki fersah ileride şu zat var; beş fersah ileride şu zat var. Hepsi evliya. Tabii evliyaların varlığı insanların kurtulması için en iyi sebep. Neden? O zamanın insanları Rabbimizi istiyorlardı. Onun rızasını istiyorlardı, Cenneti istiyorlardı; Allahü teâla da onları Cennete kavuşturacak yolu açtı. Âlimler gönderdi, evliyalar gönderdi, her türlü imkanı nasip etti. Millet de rahat etti. Sonra, insanlar dediler ki yok, biz artık dünyalık olmak istiyoruz. Dünyayı kazanmak istiyoruz. Ehl-i dünya olmak istiyoruz. Bu sefer aynı yerlerde gökdelenler, otobanlar, fabirkalar, atom bombaları yani aklına dünyalık olarak ne geliyorsa onlar yapılmaya başlandı. Ne tekke var, ne evliya var, hiç bir şey. Neden? Artık insanların talebi değişti çünkü…