Enver abim buyurmuştu ki;
“Bir gün Mübarekler buyurdular ki; Efendim, Allahü teala bu hizmetlerden dolayı bir nimet verirse, mesela inşaallah cennet nimetini verirse, kapıdan içeriye ayağımı atarım; ama ikinci ayağımı koymam. Mahşere dönerim, ya rabbi, bu hizmetleri ben tek başıma yapmadım. Dünyada arkadaşlarım vardı, kardeşlerim vardı derim, onların hepsini alırım. Mesela Enveri alacağım, buyurdular. Hepimizde korku var ya, hani insanoğlu bu, hac da bile iki dakika ayrı kalsa, bir daha bul bulabilir misin? Ya mahşerde bir dalgınlığa gelip de bazıları kaybolursa, onların hali ne olacak, dedim. Buyurdular ki; Kardeşim, insanların işi karışık olur. Ama Allahü tealanın işleri muntazamdır. Orada herkes sevdikleriyle beraber, kümeler halinde olacak. Hiç karışıklık olmaz. Yeter ki, kalbinde taşıdığı sevgi, net belli olsun. Aynı mıknatısın metal parçalarını çektiği gibi, hepsi bir araya gelir. Hiçbir tane noksan olmaz efendim, buyurdular.”
ali zeki osmanağaoğlu