2009 senesi, mart ayının 5′ i …
Enver abim, huzurpınarında kitap hizmetlerine iştirak eden arkadaşlarımızı ihlas holding vip salonundaki yemekli sohbete davet etmişlerdi.
O gün Enver abim buyurdular ki;
-9-
Bugün bir avuç Ehl-i sünnet müslümanın çektiği sıkıntılar var. Fakat elhamdülillah ki, bütün arkadaşlar bu sıkıntımıza iştirak ettikleri için, Cenab-ı Hak böyle abilere bu nimeti nasip ettiği için, bu sıkıntıyı paylaştığımız için ve borcunu ödemek niyetinde olanlara Allah yardım eder hadis-i şerifi olduğu için, yardımın mutlaka geleceğine inanıyorum. Mutlak! Fakat bu nasıl gelecek, onu Allah bilir. Kimlere nasip olur, onu Allah bilir. Onu ben bilmem. Bizim vazifemiz, onu bilmek değildir. Peki nedir? Bildiğimizle amel etmektir. Yani bize verilen vazife, imkan neyse, onu yerine getirmekdir, geri kalanı tevekkeltü Alallah.. Elhamdülillah ki, o sıkıntının başladığı günden bu güne kadar, elimizdeki bütün fırsatları ve imkanları değerlendirdik ve de devam ediyoruz. İnişli çıkışlı bir yokuş. Hemen hemen yarı yarıya inmişti. Ne yapalım, arttıran azaltan Allahü teala. Bize düşen vazife, onun hesabını yapmak değil, bize verilen vazifeyi yapmaktır. Hepimiz üzgünüz, bitirmeye çalışıyoruz. Eden kendine eder.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu