Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin, Cum’a gününü tebrik ederiz, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim. Allahü teala ramezan-ı şerifin şefaatine nail eylesin, ramezan-ı şerifde avf ve mağfiret eylediği kullarının meyanına dahil eylesin inşallah..
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer….
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder.
O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir…
………. …
Geçen haftanın devamı:
Mübarek hocamız, Ramezan-ı şerifde dua ederlerken iki cümle ilave ederlerdi. “Ya Rabbi, bizi Ramezan-ı şerifin şefaatine nail eyle, Ramezan-ı şerifde afv ve mağfiret ettiğin kullarının meyanına dahil eyle” diye dua ederlerdi. Enver abim de hocamızdan ramezan-ı şerifde bahsederlerken bunu anlatırlardı. Biz de dua ederken teberrüken büyüklerimize uyarak böyle dua etmeliyiz.
Geçen sene ramezan-ı şerifde bir iftar sohbetinde Enver abim buyurdular ki; “İki arkadaş varmış, biri şehit düşmüş, diğeri de birkaç sene sonra vefat etmiş. O, sonra vefat eden adam önce şehit düşenden daha çok derecelere kavuşmuş, daha büyük makamlar elde etmiş. Demişler ki: Allah Allah!… bu nasıl olur!. Cevap: “bunun üzerinden altıbin rekat namaz ve iki tane ramazan ayı geçti”. Yani bu hayatta kaldığı sürede ramazan ayı geçti, o adam ecir ve sevabı yönünden o şehitin kazandığı sevaptan daha çok sevap kazandı. Dolayısıyle Ramazan-ı şerifin her saniyesi, her dakikası, her günü büyük devlet, büyük nimettir”… Bu sözler geçen sene bu günlerde Enver abimin anlattıklarıydı.. ama bugün hasretini çekiyoruz. Allahü teala rahmeti ve merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Geçen haftanın devamı:
Mübarek hocamız, Ramezan-ı şerifde dua ederlerken iki cümle ilave ederlerdi. “Ya Rabbi, bizi Ramezan-ı şerifin şefaatine nail eyle, Ramezan-ı şerifde afv ve mağfiret ettiğin kullarının meyanına dahil eyle” diye dua ederlerdi. Enver abim de hocamızdan ramezan-ı şerifde bahsederlerken bunu anlatırlardı. Biz de dua ederken teberrüken büyüklerimize uyarak böyle dua etmeliyiz.
Geçen sene ramezan-ı şerifde bir iftar sohbetinde Enver abim buyurdular ki; “İki arkadaş varmış, biri şehit düşmüş, diğeri de birkaç sene sonra vefat etmiş. O, sonra vefat eden adam önce şehit düşenden daha çok derecelere kavuşmuş, daha büyük makamlar elde etmiş. Demişler ki: Allah Allah!… bu nasıl olur!. Cevap: “bunun üzerinden altıbin rekat namaz ve iki tane ramazan ayı geçti”. Yani bu hayatta kaldığı sürede ramazan ayı geçti, o adam ecir ve sevabı yönünden o şehitin kazandığı sevaptan daha çok sevap kazandı. Dolayısıyle Ramazan-ı şerifin her saniyesi, her dakikası, her günü büyük devlet, büyük nimettir”… Bu sözler geçen sene bu günlerde Enver abimin anlattıklarıydı.. ama bugün hasretini çekiyoruz. Allahü teala rahmeti ve merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Enver abim bizim başımızda hem abimiz, hem babamız, hem hocamız hem rehberimiz, yol göstericimiz, herşeyimizdi.
Hava gibi, ekmek, su gibi her zaman ihtiyaç duyulan bir insandı.
Onun gibi biri gelmesi, yerinin doldurulması mümkün değildir.
Hayat onunla güzeldi.
Haftaya devamı var inşallah.
Fî emanillah.
Hava gibi, ekmek, su gibi her zaman ihtiyaç duyulan bir insandı.
Onun gibi biri gelmesi, yerinin doldurulması mümkün değildir.
Hayat onunla güzeldi.
Haftaya devamı var inşallah.
Fî emanillah.